Son yaran ocağı dün geceydi

Çankırı'da, Ahilik kültürünün bir parçası olan yaran gecelerinin son yaran ocağı, başağa ocağı ile sona erdi.

Büyük başağalığını İsmail Karcı, küçük başağalığını Kürşat Coçar'ın yaptığı yaran ocağının 2012-2013 sezonunun kapanışı, Çankırı Valiliği Yaran Evi'nde yakılan son ocakla tamamlandı.
Geleneklere göre akşam namazından sonra başlayan ve sabah namazı ile sona eren yaran toplantıları kapsamında, okunan manilerin yanı sıra misafirlerin de katılımıyla çeşitli oyunlar oynandı.

Yaranın sorumlusu olan büyük başağa İsmail Karcı, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Çankırı'da 2012-2013 sezonunun son ocağın yakılmasıyla sezonun tamalandığını söyledi.
Yaran kültürünün UNESCO tarafından dünya kültürel miras listesine alındığını hatırlatan Karcı, yaranın yaşatılması gereken bir kültür mirası olduğunu belirtti.

Dostluk, kardeşlik, arkadaşlık anlamına gelen yaranın Türk geleneklerini İslam ahlak ve faziletiyle bütünleştirdiğini belirten Karcı, şunları kaydetti:

"Yaran, birlik ve beraberliği içerisinde yürütülen Çankırı'nın kültürel ve tarihi mirasıdır. En büyük terbiye ve disiplin ocağıdır. 24 kişiden oluşur, bir başağa, bir küçük başağa ve yaranlardan ibarettir. Oğuzlar'dan günümüze kadar özü Ahilikten gelen daha sonra esnaf lonca teşkilatı haline dönüşmüş sosyal bir kurumdur. Çankırı'da her semtte, mahallede ve köyde yıllardır bu yaren ocakları kurulur."

-Yaran-

Erkeklerin sazlı sözlü vakit geçirdikleri bir esnaf birlikteliği olan yaran gecelerinde, özellikle kış aylarında, haftada bir gün bir araya geliniyor. Sadece eğlence değil, bir dayanışma biçimi olarak görülen gecelerde, katılanların birbirleriyle küs olmaması gerekiyor. Küsler bu gecede barıştırılıyor.