TÜİK, Türkiye'de toplam nüfusun 2012 yılı sonu itibarıyla 75 milyon 627 bin 384 kişi olduğunu açıkladı.
TÜİK, Türkiye'de toplam nüfusun 2012 yılı sonu itibarıyla 75 milyon 627
bin 384 kişi olduğunu belirtirken, çocuk nüfusun ise 22 milyon 692 bin
174 kişi olduğunu bildirdi.
Türkiye İstatistik Kurumu, 2012 yılından itibaren özel günlerde (8
Mart Dünya Kadınlar Günü, 18-24 Mart Yaşlılara Saygı Haftası, 19 Mayıs
Gençlik ve Spor Bayramı, 5 Haziran Dünya Çevre Günü, 11 Temmuz Dünya
Nüfus Günü gibi) günün önemine atfen özel yayın ya da haber
bülteni yayımlama konusunda bir çalışma başlattı. Bu kapsamda, TÜİK
belli nüfus gruplarına özel tematik yayınlar çıkarma konusunda da
çalışma yapıyor. Özel günlerde kadın, genç ve yaşlı nüfus ile ilgili
yayınlar çıkarılıyor. TÜİK bu yayın serisini, '23 Nisan Ulusal Egemenlik
ve Çocuk Bayramı' çerçevesinde çocuk nüfusa (0-17 yaş) özel bir yayınla
zenginleştirmeyi hedefliyor. Haber
bülteninde, çocuk nüfusun mevcut ve gelecekteki demografik yapısı ile
sağlık, aile yaşamı gibi sosyo-ekonomik özelliklerine yer verilirken, eş
zamanlı olarak çıkarılan 'İstatistiklerle Çocuk, 2012' kitabında çocuk
nüfusa yönelik ayrıntılı tablolar kullanıcılara sunuluyor.
TÜİK, tarafından yapılan açıklamada, Türkiye'de toplam nüfusun 2012
yılı sonu itibariyle 75 milyon 627 bin 384 kişi olduğu belirtilerek,
çocuk nüfusun ise 22 milyon 692 bin 174 kişi olduğu bildirildi.
Birleşmiş Milletler tanımına göre '0-17' yaş grubunu içeren çocuk
nüfusunun, 1935 yılında toplam nüfusun yüzde 45'ini, 2012 yılında yüzde
30'unu oluşturduğu kaydedildi.
Çocuk nüfus yaş grubuna göre incelendiğinde, 2012 yılında çocuk
nüfusun yüzde 27,3'ünü '0-4' yaş grubu, yüzde 27,1'ini '5-9', yüzde
28,6'sını '10-14' ve yüzde 16,9'unu ise '15-17' yaş grubu çocuklar
oluşturuyor. Bu oranların hem yıl hem de cinsiyet bazında önemli bir
değişim göstermediği görülüyor.
ÇOCUK NÜFUSUN TOPLAM NÜFUS İÇİNDEKİ ORANI
Çocuk nüfus oranının 2023 yılında yüzde 25,7, 2050 yılında yüzde 19,1 ve 2075 yılında yüzde 17,6'ya düşeceği tahmin ediliyor.
Türkiye'de Cumhuriyet'in ilanından 1965 yılına kadar uygulanan
doğumları teşvik edici ve nüfus artırıcı (pronatalist) politikalar,
çocuk nüfusun artmasına neden olduğu bildirildi. Gelişen sağlık ve yaşam
koşulları nedeniyle, bebek ve çocuk ölümlerinde önemli derecede
iyileşmeler yaşandı. Tüm bu gelişmeler 1970'li yıllara kadar çocuk
nüfusun artmasını sağladı. Daha sonra yaşanan kentleşme, kadının eğitim
düzeyinin artması, kadının çalışma hayatına aktif katılımı gibi
gelişmeler doğurganlığın azalmasına, doğumların ileri yaşlara
ertelenmesine, kadın başına düşen ortalama çocuk sayısının düşmesine
neden oldu. Bu değişimler, çocuk nüfusun toplam nüfus içindeki oranının
azalmasına neden oldu. Çocuk nüfustaki azalma eğilimi, nüfusun giderek
yaşlanmakta olduğunu gösteriyor. Bu eğilimin süreceği varsayılırsa,
toplam nüfus içindeki çocuk oranının önümüzdeki yıllarda önemli ölçüde
azalacağı, buna karşılık yaşlı nüfusun oranının artacağı kaydedildi.
Diğer taraftan, Türkiye'de çocuk ve genç nüfus oranının hala gelişmiş
ülkelere göre oldukça yüksek seviyede olduğu bildirildi.
Avrupa Birliği üyesi ülkelerde çocukların toplam nüfus içindeki
oranının 2010 yılında yüzde 19 olduğu belirtilirken, yine aynı yılda
Türkiye'de bu oranın yüzde 30,8 olduğu açıklandı.
Çocuk nüfusun toplam nüfus içindeki oranı ülkelere göre
incelendiğinde, 2010 yılında en yüksek çocuk nüfus oranına yüzde 22,2
ile Fransa'nın, en düşük çocuk nüfus oranına ise yüzde 16,5 ile
Almanya'nın sahip olduğu görüldü.
ÇOCUK NÜFUSUNUN İL TOPLAM NÜFUSU İÇERİSİNDEKİ ORANI EN YÜKSEK OLAN İL ŞIRNAK
İstatistiki Bölge Birimleri Sınıflaması (İBBS) 1. Düzey'e göre,
çocuk nüfusun toplam nüfus içindeki oranı incelendiğinde, 2012 yılında
en fazla çocuk nüfus oranına sahip olan bölge yüzde 43,7 ile Güneydoğu
Anadolu Bölgesi olurken, Batı Marmara Bölgesi yüzde 22,4 ile en az çocuk
nüfusa sahip bölge oldu.
Çocuk nüfusun toplam il nüfusu içindeki oranı illere göre
incelendiğinde, en yüksek çocuk nüfus oranına sahip olan il Şırnak
(yüzde 49). Şırnak ilini yüzde 48,3 ile Şanlıurfa ve yüzde 46,7 ile Ağrı
izliyor. Çocuk nüfus oranı en düşük olan ilk 3 il ise sırasıyla Tunceli
(yüzde 18), Edirne (yüzde 20) ve Çanakkale (yüzde 20,2) oldu.
Doğum istatistiklerine göre, 2011 yılında 1 milyon 237 bin 172 kişi
doğum gerçekleşmiş olup doğan bebeklerin yüzde 51,47ü erkek, yüzde
48,6'sı kız. Doğum olayları yıl bazında incelendiğinde, cinsiyet bazında
önemli bir değişim gözlenmiyor. 2011 yılı verilerine göre doğuşta
cinsiyet oranı 105,7. Yani 100 kız çocuğuna karşılık yaklaşık
106 erkek çocuğu doğuyor.
BEBEKLERE KONULAN EN POPÜLER ERKEK İSMİ BERAT, KIZ İSMİ ZEYNEP
Yeni doğan bebeklere konulan en popüler üç erkek ismi 2012 yılında,
Berat, Yusuf ve Emir. En popüler üç kız ismi ise Zeynep, Elif ve Ecrin
olduğu görüldü. 0-17 yaştaki çocuklar arasında kullanılan en popüler üç
erkek ismi Mehmet, Mustafa ve Yusuf iken, en popüler üç kız ismi Zeynep,
Elif ve Merve.
BEBEKLERİN YÜZDE 94'Ü SAĞLIK KURULUŞLARINDA DÜNYAYA GELİYOR
Sağlık Bakanlığı verilerine göre, sağlık kuruluşlarında gerçekleşen
doğumların oranı, 2002 yılında yüzde 75 iken 2011 yılında yüzde 94'e
yükseldi. Sağlık kuruluşlarında gerçekleşen doğumların oranı İBBS 1.
Düzey'e göre incelendiğinde, en yüksek oranın yüzde 98 ile Batı
Anadolu'da, en düşük oranın yüzde 84 ile Ortadoğu Anadolu Bölgesi'nde
olduğu görülüyor.
AŞILAMA ORANLARINDA ÖNEMLİ GELİŞMELER GÖRÜLÜYOR
Bir çocuğun tam aşılı olabilmesi için bir doz BCG, üç doz DBT, üç
doz IPV ve bir doz kızamık aşısı olması gerekiyor. Sağlık Bakanlığı
verilerine göre, BCG (tüberküloz) aşılama oranı 2006 yılında yüzde 88
iken bu oran 2011 yılında yüzde 95'e yükseldi.
2011 Nüfus ve Konut Araştırması verilerine göre, görmede zorluk
yaşayan çocukların oranının yüzde 0,4, duymada zorluk yaşayanların
oranının yüzde 0,3 olduğu tespit edildi. Üç ve daha yukarı yaştaki
çocuklardan konuşmada zorluk yaşayanların oranı yüzde 0,6, yürümede,
merdiven çıkmada veya inmede zorluk yaşayanların oranı yüzde 0,5,
taşımada veya tutmada zorluk yaşayanların oranı yüzde 0,6 ve yaşıtlarına
göre öğrenmede veya basit dört işlemi yapmada, hatırlamada, dikkatini
toplamada zorluk yaşayanların oranının ise yüzde 1,3 olduğu bildirildi.
BEBEK ÖLÜMLERİ AZALIYOR
Türkiye'de bebek ölümlerinin yıllar itibariyle önemli ölçüde
azaldığı görüldü. Bin canlı doğum başına düşen bebek ölümü sayısı olarak
ifade edilen bebek ölüm hızı, 2009 yılında binde 13,8 iken 2012 yılında
binde 11,6'ya düştü. Bebek ölüm hızı cinsiyete göre incelendiğinde,
erkeklerde bebek ölüm hızının daha yüksek olduğu görülüyor. 2009-2012
yılları arasında bebek ölüm hızı erkeklerde binde 14,6'dan binde 12,1'e,
kızlarda binde 13'ten binde 11,1'e düştü.
Bebek ölüm hızı illere göre incelendiğinde, en yüksek bebek ölüm
hızının binde 19,5 ile Malatya ilinde, en düşük bebek ölüm hızının binde
6,1 ile Kırklareli'nde olduğu görüldü.
2012 yılında hanehalklarının yüzde 54,2'sinde 0-17 yaş grubunda olan
en az bir çocuk bulunuyor. Çocuk bulunan hanehalkları illere göre
incelendiğinde, çocuk bulunan hanehalkı oranının en yüksek olduğu ilin
yüzde 82,6 ile Şırnak olduğu görülüyor. Şırnak ilini, sırasıyla yüzde
82,4 ile Hakkari ve yüzde 81,8 ile Van illeri takip ediyor. Çocuk
bulunan hanehalkı oranının en düşük olduğu il, yüzde 37,7 ile Çanakkale,
Çanakkale'yi yüzde 38,2 ile Sinop ve yüzde 38,8 ile Tunceli illeri
takip ediyor.
0-5 yaş grubunda çocukların yaşadığı hanelerde çocuk bakımını yüzde
89,6 oranında anneler üstlenirken, yüzde 1,5'ini babalar üstleniyor.
Diğer taraftan, çocukların yüzde 4,8'inin bakımını babaanneler ve yüzde
3,5'inin bakımını ise anneanneler üstleniyor.
2012/2013 öğretim yılında geçilen 4+4+4 eğitim sisteminde eğitim
kademesine göre öğretmen başına düşen öğrenci sayısının ilkokulda 20,
ortaokulda 19, ortaöğretimde 16 olduğu görülüyor. Derslik başına düşen
öğrenci sayıları incelendiğinde ise, derslik başına düşen öğrenci
sayısının ilkokul ve ortaokulda 30, ortaöğretimde 31 olduğu
belirtiliyor.
İBBS 1. Düzey ve eğitim seviyesine göre, öğretmen ve derslik başına
düşen öğrenci sayıları incelendiğinde, ilkokulda öğretmen başına düşen
öğrenci sayısının en yüksek olduğu bölgenin İstanbul Bölgesi (öğretmen
başına 25 öğrenci), en düşük olan bölgenin Ege Bölgesi, Batı ve Doğu
Karadeniz bölgeleri (öğretmen başına 16 öğrenci) olduğu görülüyor.
Ortaokulda ise öğretmen başına düşen öğrenci sayısının en yüksek olduğu
bölgenin İstanbul Bölgesi (öğretmen başına 25 öğrenci), en düşük olduğu
bölgenin Doğu Karadeniz Bölgesi (öğretmen başına 14 öğrenci) olduğu
bildirildi.
İlkokul ve ortaokulda, İstanbul Bölgesi derslik başına düşen 43
öğrenci ile en kalabalık, Batı ve Doğu Karadeniz Bölgeleri ise derslik
başına düşen 22 öğrenci ile en az öğrenci sayısına sahip bölgeler oldu.
ÇOCUK NÜFUSUN YÜZDE 5,9'U EKONOMİK İŞLERDE ÇALIŞIYOR
Ekonomik faaliyette çalışan 6-17 yaş grubundaki çocukların istihdam
oranı 2012 yılında yüzde 5,9 oldu. Çocukların yüzde 49,2'si ev işlerinde
faaliyette bulunurken, yüzde 44,9'u çalışmıyor. İstihdam oranı, 6-14
yaş grubunda yüzde 2,6 iken 15-17 yaş grubunda yüzde 15,6 oldu. 6-17 yaş
grubundaki erkek çocuklarda istihdam oranı yüzde 7,9 iken kız
çocuklarda bu oranın yüzde 3,7 olduğu belirtildi. Çocukların yüzde
91,5'i bir okula devam ederken, yüzde 8,5'i okula devam etmediği tespit
edildi.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder