4 Mayıs 2013 Cumartesi
Biber Gazları Bu İstifadenin Sonucu mu ?
Ondan
istifade etmemek akılsızlıktır! Bülent Arınç, CNN Türk televizyonunda
yayınlanan "Eğrisi Doğrusu" programında gündemdeki konulara ilişkin
soruları yanıtladı. Küfürlü konuşmalar "Son zamanlarda TBMM'de siyasi
tansiyon yüksek olduğu için mi kaba ve incitici konuşmaların önceki dönemlerden
fazla" olduğuna ilişkin ifadelerin kısmen doğru olduğunu, bunu kimsenin
tasvip edemeyeceğini söyledi. Arınç, "Şüphesiz bir milletvekilimizin fevri
bir hareketle, çok öfkelenerek ağzından kaçırdığı bu kelimeler, çok üzücü oldu,
kendisi de partimiz de bunun farkında" dedi. TBMM başkanlığı döneminde bu
kadar yoğun, kaba, incitici konuşmaların olmadığını anımsatan Arınç, seçilmiş
kişilerin hal, tavır ve sözlerine toplumda, herkesten çok daha özenli olması
gerektiğinin altını çizdi. Geçmiş dönemde en ağır eleştirileri yapanların
harika üslupları olduğunu belirten Arınç, Bülent Ecevit'in konuşmalarının buna
örnek gösterdi. TBMM'de 1 Mart tezkeresinin gibi konuların görüşüldüğü kapalı
oturumlarda, çok sert tartışmaların yaşandığını bildiren Arınç, "Oradaki
konuşmalarda bile bir zarafet vardır, bir nezaket vardır, bugünkü gibi
gelişigüzel, 'vatan hainleri, işbirlikçiler, bölücüler, şunu satanlar, bunu
atanlar' bir tek cümle sarf edilmemiştir, bu örnek bir davranıştır" diye
konuştu. Pazarlık Süreci Başbakan Yardımcısı Arınç, terör örgütü PKK'nın silah
bırakmasına ilişkin farklı takvimlerin olduğu yönündeki değerlendirmeye ilişkin,
çözüm sürecini madde madde anlatacak, ne şekilde son bulacağı sorusuna yanıt
verecek Türkiye'de kimsenin olmadığını dile getirdi. Arınç, şöyle devam etti:
"Terör konusunda, konvansiyonel silah ve usullerle bir kavga, savaş
yapmıyoruz, bir savaş içerisinde değiliz. Bize tamamen yabancı, farklı
argümanları elinde taşıyan, yerelleşmiş bir kötü işle karşı karşıyayız.
Asimetrik, nerede ne zaman çıkacağı belli değil, nereye gizlendiği belli değil,
Dersim de değil, Şeyh Said de değil, başkası da değil. Orada hedefler belli,
yapılanlar belli, tasvip ettiğim için söylemiyorum, yapılan noktasında
söylüyorum. Siyasallaşma var, başka şeyler var, yerel unsurların desteği var,
dışarıdan girişler var, içeriden yukarıya çıkışlar var, kendi insanın sabah
okulda öğretmen olarak görüyorsunuz akşam poşuyu sarıyor eylem yapıyor.
Söylenecek çok şey var da yeri değil. Bütün bunlara karşı yapabildiğimiz yaptık
bugüne kadar, geçmişi de kötülemek için söylemiyorum." KCK operasyonları
KCK operasyonlarıyla insanların eziyetten kurtulduğunu, şehirleri de
rahatlattığını söyleyen Arınç, şu bilgileri verdi: "Ben, operasyonlar
noktasında iyi sonuç alınmaya başladığını ve kendi hedeflerine ulaşamadıklarını
çok iyi biliyorum. 2011 hedefti; sıfır. 2012; artık son, final yılıydı,
kendilerinin final yılı oldu bir noktada. Halkın da onlardan sıtkı sıyrıldı,
ihbar etmeye başladı, yaşatmamaya başladı, imkan vermemeye başladı. Yani
vatandaştan da yüz bulamaz oldular. Bu Şemdinli'de yaşanan olaylar yarın
filmlere konu olacak olaylardır. Yani halkın orada terör örgütüne karşı olan
direnişini 75 milyon alkışlamalıdır. Camilerde dualar edilmiştir, evlerde
dualar okunmuştur, asker korusun diye, güvenlik korusun diye. Zannetmeyelim ki
Şemdinli halkı bu PKK örgütünün arkasındadır, peşindedir. Dört kadının cenazesi
taksinin içerisinden çıktı, 218 tane mermi saydılar. Batman'da kadıncağız
karnında çocuğuyla şehit oldu, Bingöl meydanında alışverişe giden kadın
çocuklarının üzerinde bombayla parçalandı. Bu kadar vahşeti irtikap etti bu
örgüt ama bunun karşılığı verildi, Amanos'takilere de verildi, oradakilere de
verildi ve yıllarca girilemeyen Ali Boğazı'na ilk defa askerler, güvenlik
güçleri girdi. Bu komutanlara ne kadar teşekkür etsek, güvenlik güçlerine ne
kadar teşekkür etsek azdır." "Terörist Apo'dan istifa etmemek
akılsızlıktır..." Mücadeleyi anladıkları dilden yapmaya başladıklarını
ancak kesin sonuç alınamadığını ifade eden Arınç, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Başka şeyler yapmamız da gerektiğine biz hükümet olarak ikna olduk. Bu
yüzden 13-14 yıldan beri cezaevinde bulunan, ağırlaştırılmış müebbet hapse
mahkum insanın, bir şekilde bu sürecin, teröre silah bıraktırmaya doğru gidecek
bir başlangıç noktası olabileceği MİT tarafından tespit edildi. 'Onun da
düşüncelerinde bu istikamette birtakım değişiklikler olduğu' ifade edildi, hem
mektupları hem talimatları hem sözleriyle. Bu onu sevdiğimiz anlamına gelmez
ama akıllı olan siyaset, ondan istifade etmeye çalışır. Eğer ona inanmış
kitleler varsa ve 'Senin iraden bizim irademizdir' diyerek açık senet
imzalamışlarsa bu insan, bu sürecin başarıyla sonuçlanmasına katkı sağlayacaksa
şu veya bu şekilde, ondan istifade etmemek bence akılsızlıktır."
"Tarih verecek durumda değilim" Arınç, gelinen noktada Öcalan'ın
talimatının olumlu karşılandığını ancak Karayılan'ın kendi iç politikaları
sebebiyle Öcalan'dan farklı konuşmaya çalıştığını, hükümetin götürmek istediği
süreci farklı mecralara doğru sürüklemek istediğini ifade etti. Bunların
hiçbirisinin hükümetin düşündüğü ve kabul ettiği şeyler olmadığını vurgulayan
Arınç, "Bize düşen kendi düz çizgimizi takip ederek sadece bu ülkeden
silahlarıyla beraber çıkmaları değil gittikleri yerde de silahı bırakmaları ve
bu örgütün şiddetten, silahtan, eylemden arındırılmış hale gelmesi. Siz bana
bunun tarihini soruyorsunuz. Bunun tarihi verecek noktada değilim"
açıklamasında bulundu. Tutuklu milletvekilleri "Birkaç defa onları özledim
diyerek yine kamuoyunun sizden bekleyeceği anlayışı, kapsayıcılığı gösterdiniz.
Şu anda cezaevinde duruyorlar. Şimdi önümüzde bir örnek var. Sayın Tayyip
Erdoğan'ın demokratik yolunun açılmasında Baykal'ın katkısı var. CHP'nin
katkısı var. Tutuklu milletvekilleri konusunda bir jest yapmak size düşmüyor
mu" sorusuna Arınç, "yaptık" karşılığını verdi. Kişiye özel bir
kanun çıkarılmadan genel hükümler çerçevesinde bu konunun çözülebileceğini
belirten Arınç, 3. yargı paketinde önemli düzenlemeler getirildiğini ama
yargının buna uymadığını ifade etti. Arınç, CHP'nin ısrarla konuyu hükümetin
meselesi olarak görmesini eleştirdi.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder