Tirilyonlarca
para harcayarak Hırisitiyanların yaşamadığı bölgelerde kiliseleri tamir eden ve
bölgeyi Hıristiyanlaştırmaya çalışan AKP, tarihi caminin restorasyonunda haç
çıktı diye çalışmayı durdurdu. Esekapı Mescidi’nin tamiratı; çalışmalarda haç
bulunduğu gerekçesiyle durduruldu. Esekapı Mescidi medresesinin restorasyonu
tamamlanırken, medresenin hemen yanında bulunan Esekapı Mescidi ise, Bizans
dönemine ait taş ve haçlara halel gerekçesiyle inşa edilmiyor! MİMAR SİNAN,
MANASTIRI CAMİYE ÇEVİRDİ Kanuni Sultan Süleyman’ın hükümdarlığı sırasında
Şehzade I. Selim’in kızı Fatma Sultan’ın eşi Vezir İbrahim Paşa, 1560 tarihinde
Koca Mustafa Paşa’da Etyemez Tekkesi Sokağı’nda bulunan manastırı camiye
çevirmiş, manastır yanına Mimar Sinan tarafından Esekapı Mescidi ve Medresesi
inşa edilmişti. MÜLKİYETİ VAKIFLAR GENEL MÜDÜRLÜĞÜ’NE AİT Esekapı Mescidi ve
Medresesi’nin mülkiyeti, Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün mülkiyetinde bulunuyor.
Vakıflar Genel Müdürlüğü, 1990 yılında medrese ile birlikte mescidin yeniden
ihyası için karar almıştı. Vakıflar 1. Bölge Müdürlüğü, konuyla ilgili
sorularımızı cevaplamaktan kaçındı. MESCİD, MEDRESE VE MEKTEP İNŞA EDİLDİ
Esekapı Mescidi ve medresesi Mimar Sinan’ın eseri. Osmanlı İmparatorluğu’nun
bulunduğu yerleri canlandırma politikasının gereği Fatih ilçesi Koca Mustafa
Paşa semtinde bulunan manastır, 1560 tarihinde camiye çevrildi. Vezir İbrahim
Paşa tarafından, İsakapı mahallesinde mescid yapısına ek olarak, bir medrese ve
bir mektep inşa ettirilmiş ve söz konusu eserler Vezir İbrahim Paşa adına
oluşturulan vakfına kaydettirildi. 1769 yılında Sabih Ali Efendi tarafından bir
minber konulmak suretiyle mescid camiye çevrildi. Medrese yüksek duvar ile
çevrelenmiş bir avlunun içinde yer alıyor. Mimar Sinan kilise yapısının güney
duvarının ortasına bir mihrap yaparak aksı 90 derece döndürmüş, doğu kısmında
yıkılan esas apsisi düz bir duvarla kapatmış ve kuzey duvarı tarafındaki
hücreyi (prothesis) kapatarak üstüne alçak boylu bir minare yaptı. Kuzey
duvarına mihrabın karşısına gelecek şekilde ana girişi konumlandırdı. 1648
yılındaki büyük depremde, cami ve medresenin ne ölçüde zarara uğradığı çok net
belirtilmemekle beraber, avlu duvarlarının zarar gördüğü ve medresenin sekiz
hücresinin bacalarının devrildiği, o dönemdeki zararları bildiren bir belgeden
anlaşılıyor. MESCİDİN İKİ DUVARI TAMAMEN YIKILDI Esekapı Mescidi’nin 19.
yüzyılın sonuna kadar ibadete açık olduğu biliniyor. 1894 depreminde büyük
ölçüde zarar gören mescidin iki duvarının tamamen yıkıldığı (batı ve kuzey
duvarları) ve minaresinin şerefeden yukarısının devrildiği bildiriliyor.
Medrese, oluşan büyük zarar neticesinde öğrenime kapatılmış… VAKIFLAR, 1990
YILINDA TAMİRAT KARARI ALDI Esekapı (İbrahim Paşa) Mescidi ve Medresesi,
1930-1960’lı yıllarda vatandaşlar tarafından işgal edildi. Cerrahpaşa Tıp
Fakültesi Adli Tıp Bölümü’nün genişletilmesi çalışmaları sırasında etrafı
istimlak edilerek temizlendi. Bu yıllarda yapıların tamir edilerek Cerrahpaşa
Tıp Fakültesi Tıp Tarihi Enstitüsü’ne tahsisi düşünülmüş, proje hayata
geçmemiş, Adli Tıp Enstitüsü külliyeyi duvarlarını içine almış ve çevresini
düzenlemiş. 1993 yılında kapsamlı bir temizlik çalışması yapılmış. 1993
yılından bu yana bir büyük deprem daha geçiren yapılar, günümüze oldukça harap
bir şekilde ulaştı. Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından, 1990 yılında medrese
ile birlikte yeniden Esekapı Mescidi’nin ihyası için karar alındı.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder