MHP'li
Başesgioğlu, AK Parti Hükümeti'ni eleştirerek çarpıcı bir iddiayı gündeme
taşıdı. 2010’da AK Parti’den istifa edip politikaya MHP saflarında devam eden
eski bakan Murat Başesgioğlu eski partisine çözüm süreci üzerinden yüklendi.
Cumhurbaşkanı’nın da süreci bilmediğini savunan Başesgioğlu, İdris Naim
Şahin’in ise milli duruş sergilediği için süreç kurbanı olduğunu iddia etti
Akşam gazetesinden Nebahat Koç'un sorularını yanıtlayan MHP İstanbul
Milletvekili Murat Başesgioğlu, eski partisi AK Parti’nin gizli ajandası
olduğunu belirterek çözüm sürecini “milletimizin ve ülkemizin geleceği
açısından son derece vahim” diye nitelendirdi. 1999’DAKİ SÜRECİ ANLATTI
Görüşmeleri, milletimizin ve ülkemizin geleceği açısından son derece vahim
olarak nitelendiriyoruz. Deniyor ki, “geçmişte de görüşme oldu.” Geçmişteki
görüşmelerin mantığı farklı. Rahmetli Özal’ın gönderdiği haber, “PKK
militanları dışarı çıksın, silahı bıraksın.” Rahmetli Erbakan zamanında da
benzer görüşme oldu. 1999’da zaten örgütün elebaşısı devletin eline geçmiş.
Adam devlete, “ben hizmet etmeye hazırım” demiş. Böyle bir noktada PKK örgütü
militanlarının yurtdışına çıkması sağlanıyor. O zaman bir hayli militan Türkiye
topraklarını terk ediyor.Görüşüldü denilenin bütün hikayesi bu. Şiddetle itiraz
ettiğimiz bugünkü görüşme süreci ise devletin üniter, idare yapısının,
anayasasının konuşulduğu ve terör örgütünün maalesef bölücü başının muhatap
alındığı, müzakere edildiği bir süreç. BU AJANDAYLA OY İSTEMEDİ Bu görüşmenin
siyasi iktidar açısından, toplumsal ve siyasal meşruiyeti yok. Çünkü, AK Parti,
seçime girerken hiçbir vatandaşa, “Ben bu seçimi kazandığım taktirde
bölücübaşıyla görüşeceğim ve bunlarla, federasyon, vatandaşlık deyişi de dahil
bu konuları müzakere edeceğim” diye oy istemedi. Böyle açık bir ajandayla oy
istemiş olsa, vatandaş bu kadar destek vermeyecekti. Onun için siyasal ve
toplumsal bir meşruiyeti yok. ÖCALAN’I MEŞRULAŞTIRMA PROJESİ Örgüt açısından
hiçbir şey yapılmasa, şu andaki durum muhafaza edilse bile onlar açısından
belli kazanımlar oldu. Bölücübaşına yönelik onu meşrulaştırma, sempati
ikmalleri yapıldı. Suni bir ölüm oruçları başlatıldı. Bu ölüm oruçları Öcalan’a
çözdürüldü. Hepsi onu, sempatik hale getirmek için ulusal ve uluslararası
güçlerin ortaya koyduğu bir proje. CUMHURBAŞKANI BİLE SÜRECİN DIŞINDA Hükümet
bu konuları, muhalefetle konuşmaktan çekiniyor. Sadece milletin ve
parlamentodaki partilerin bildiği, “Anaların gözyaşı dursun, şehit cenazesi
gelmesin.” Peki bunun karşılığında, konuşulan ya da pazarlık konusu nedir? Bunu
gelip, muhalefete, iktidar partisinin Sayın Başbakan’ın anlatması lazım. Bu
muhalefetten saklanıyor. O zaman demek ki muhalefetin ve meclisin kabul
edemeyeceği bir durum var ortada. Bir gizli ajanda var. Daha da ileri giderek
Sayın Cumhurbaşkanı’nın bile bu sürecin tam içinde olduğu kanaatinde değilim.
Bu süreci Türkiye’de iki veya üç kişi tam anlamıyla biliyor. ÇEKİLME Mİ
METROPELLERE YIĞINAK MI? Zaten söylediğimiz konuların açığa çıkması ve
netleşmesi zamanı yavaş yavaş geliyor. Nasıl geliyor? İşte suni bir ateşkes
yapıldı, yine ne olduğunu anlayamadığımız bir çekilme süreci var. Gerçekten
çekiliniyor mu yoksa Türkiye içindeki metropollerde mi yığınak yapılıyor, belli
değil. TSK açıklamasına bakarsanız, bir çekilme yok. A’DAN Z’YE SUÇ İşin
anayasal ve yasal tarafında da çok vahim bir tablo var… Bölücü başına gidip
gelmek, bölücü başının mektuplarını Kandil’e, Avrupa’ya taşımak, yayınlamak
suç. Kandil’e gidip orada milletvekillerinin görüşmesi suç. Adı ne olursa olsun
bu sürecin, A’dan Z’ye atılan her adımı suç. KUZEY IRAK’IN DAĞITILMASI LAZIM Türkiye’deki
terörü besleyen, terörün sonlandırılmaması için en kritik noktalardan biri
Kuzey Irak üssüdür. Biz Irak merkezi hükümeti ve Kuzey Irak’la münasebet
halindeyiz. Amerika müttefikimiz. Benim bir tek bölücülük meselem var.
Türkiye’nin bugüne kadar yaptıklarına karşı bu konuda yardımcı olmaya değmez
mi? Yapacakları tek şey, Kuzey Irak’ın dağıtılmasıdır. BU AŞAMADAN DÖNÜLMEZ
DEĞİL Ben AK Parti’de bakanlık da yaptım. Ayrılmamın en önemli sebebi, 2009’da
başlatılan açılım sürecidir. Daha başka önemli dış konu meseleleri de vardır
ama Kürt açılımıyla başlayan o sürece itiraz ettim. Maalesef bu çizgiyi devam
ettiriyorlar. Bugünkü şartlar, 2009’a göre daha ağır. Ama bundan da dönülmez
değil. Türkiye’nin mutlaka bir çıkış yolu bulması lazım. İDRİS NAİM ŞAHİN SÜREÇ
KURBANI İdris Bey, PKK’ya yönelik icraatlarda milli bir duruş sergiledi. Sayın
Bakan’ın, böyle bir barış sürecinde, İçişleri Bakanlığı koltuğunda oturmasına
müsaade edilmeyeceğini ben daha bakanlar kurulu açıklanmadan tahmin etmiştim.
Böyle bir süreçte İdris Naim Şahin gibi, milli duruşu olan birisini, o koltukta
hazmetmeleri mümkün değildi. Sürecin kurbanlarından biri -çok kısa süre
olmasına rağmen- İdris Naim Şahin oldu. O mücadele konusunda tavizsiz
duruyordu. KOMŞULARIN BİRLİĞİ ŞART Bizim Suriye politikamız, meselenin
şirazeden çıkmasına sebep oldu. Bizim için en tercih edilecek tavır, hem
Irak’ın hem de Suriye’nin siyasal birliğinin ve toprak bütünlüğünün
korunmasıdır. Eğer bu ülkeler parçalanırsa bizim menfaatimize değil. SINIRLAR
KEVGİR İstihbarat örgütleri arasındaki çekişme çok eskiden beri var olan,
klasik bir şeydir Türkiye’de. Şu anda güvenlik sistemi içinde en çok ihtiyaç
duyduğumuz, istihbarat faaliyetleridir. Sınırlarımız kaynıyor, geliş geçişler
serbest. Türkiye’nin güvenliğini tehdit edecek vahamet arz ediyor. 900 km’lik
sınırımız kevgir gibi. Sadece Hatay’da, Antep’te değil Ankara’da bile yabancı
yoğunluğunu rahatlıkla görebiliyorsunuz.Türkiye’nin sınır güvenliğini sağlaması
lazım. Suriye politikası bu şekilde, bu referanslarla devam ettiği sürece zor.
İÇ ÇATIŞMALARA GÖTÜRÜR Bu proje milletimizin yüzünü güldürecek bir proje
değildir. Aksine bizi kavga ettirecek, ayrıştıracak, Allah korusun iç
çatışmalara götürecek bir süreç. Öyle potansiyel taşımaktadır. DESTEK VARSA,
MHP-CHP’Yİ NEDEN ÇEKMEK İSTİYORLAR Milletin desteği yüzde 68’lere ulaştıysa o
zaman sürecin içine MHP, CHP’yi niye çekmek istiyorlar bunu anlamıyorum.
Fotoğrafın tamamı vatandaşımıza gösterilmiyor. İKİ KANALDAN MHP'YE AKIŞ MHP bu
meseleye ülkemizin geleceği açısından hayati bir mesele olarak bakıyor. Bu
süreçte MHP’nin oyları artıyor. MHP’ye iki kanaldan oy artışı oluyor. Oylar, AK
Parti ile CHP’den geliyor.Rakam için henüz erken. Ama şu anda söylemem
gerekirse, MHP ikinci parti olacak gibi görünüyor.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder