Türkçü Haber Merkezi
"TÜRK IRKI SAĞOLSUN" "NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE"
Haberlere Yorum Yapmak İçin Yorum Bölümünden Anonim Seçenegini Seçiniz...
English French German Spain Italian Dutch Russian Portuguese Japanese Korean Arabic Chinese Simplified

Yazılarımızdan E-Mail ile Haberdar Ol:


++Sitene Ekle
TÜRKÇÜ HABER. Blogger tarafından desteklenmektedir.

Son Haberler

1 Haziran 2013 Cumartesi

MHP Taksim'de Basın Açıklaması Yaptı

























Taksim'e gelen MHP'liler, basın açıklaması yaptı. MHP İstanbul İl Başkanı, MHP İstanbul milletvekilleri ve beraberindeki heyet Taksim'de basın açıklaması yaptı.

MHP İstanbul İl Başkanı Abdurrahman Başkan, MHP Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul milletvekili Celal Adan, MHP Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul milletvekili Atilla Kaya, MHP İstanbul milletvekili Ali Torlak, MHP Kocaeli milletvekili Lütfü Türkkan ve beraberindeki heyet İstanbul Taksim'de basın açıklaması yaptılar.
Basın açıklaması yapan MHP İstanbul İl Başkanı Abdurrahman Başkan, "AKP İktidarının halka dayatmak istediği doğa katliamı ve rant hırsını protesto etmek amacıyla burada toplandık. MHP olarak Gezi Parkı'nın yıkılmasını protesto ediyoruz. İdare Mahkemesi'nin aldığı kararı biraz geç ama olumlu buluyoruz. Gelecek nesillere iyi bir doğa bırakmak istiyoruz. İstanbul'u ranta teslim etmeyeceğiz." dedi.
Basın açıklamasının ardından MHP'li grup olaysız şekilde dağıldılar.
MHP İl Başkanı'nın yaptığı açıklama şu şekilde:
Kıymetli İstanbullular,
Hanımefendiler, Beyefendiler,
Basınımızın güzide Temsilcileri,
Genel Başkan Yardımcılarımız ve İstanbul Milletvekillerimiz Sayın Celal Adan, Sayın Atilla Kaya ve Sayın D.Ali Torlak ile birlikte AKP İktidarının, hukuk dışı ve kural tanımaz uygulamaları sonucu Taksim “Gezi Parkı”nda hayata geçirmek istediği “Doğa Katliamı ve Rant Hırsını” protesto etmek amacıyla burada toplanmış bulunmaktayız.
Kıymetli İstanbullular, Milliyetçi Hareket Partisi olarak bugün: AKP İktidarının İstanbul’un göbeğinde bulunan ve nefes alınacak tek yer olan Taksim‘Gezi Parkı’nı yok edişini yüksek perdeden protesto ediyor İdare mahkemesinin kararını ise biraz geç ama olumlu bulduğumuzu da belirtmek istiyorum.
Sadece Kendi tarihini değil, dünya tarihini de temsil eden İstanbul un doğasını,  tarihi dokusunu, kimliğini, binlerce yıldır oluşan birikimini korumak, geçmişe borcumuz olduğu gibi bizden sonraki nesillere de sorumluluğumuzdur.
Bizler İstanbul a bir rant kapısı olarak bakmayı, hem onu miras bırakan atalarımıza, hem de emanet aldığımız çocuklarımıza yapılmış bir ihanet olarak görüyoruz.
Bir açık hava müzesi olan İstanbulumuzu, içinden deniz geçen bu güzel şehri, ranta teslim etmemek için buradayız Ve teslim etmeyeceğiz de
Yeşil sadece Doların rengi değildir, Mevcut İktidar, İstanbulumuzun her metrekare yeşil alanını, dolar olarak görmekte, insana dair tüm değerleri ayaklar altına almaktadır.
İstanbul la ilgili bir karar alınırken onu çok iyi tanımak, bu mirasın sorululuğunu hissetmek ve uzun vadeli planlar yapmak gereklidir. Ancak İstanbulumuzun şimdiki siluetine boğazdan bakıldığında, son 20 yıldır rantla birleşen tahribatın korkunç boyutları, görmeyen gözlere bile batmaktadır.

Değerli İstanbullular, Basınımızın Kıymetli Temsilcileri;
Bir kenti özel kılan konulardan biri de doğal dokusudur. Gelişmek demek betonlaşmak demek değildir. Her tarafın şantiye halinde olmasını gelişip büyüme şeklinde göstermeye çalışanlar, en kısa tatillerde bile İstanbulluların şehirden neden kaçtıklarını neyle izah edeceklerdir?
Maalesef, bugün İstanbul’da insanları birarada tutan yeşil alanlar bir bir yok ediliyor, ancak burada yok edilen sadece ağaçlar değildir. İnsanın doğayla, insanın insanla olan ilişkisini, insanları birarada tutan kent kültürünün de yok ediliyor olmasıdır.
Mevcut İktidar,  bu sorunları çözen değil bilakis doğa sorunlarını daha da çoğaltan bir yaklaşım içerisinde hareket etmeye devam ediyor.
Bu yaklaşımla doğal yaşam alanlarını rantiyecilere asla feda ettirmeyeceğiz.

Kıymetli Basın Mensubu arkadaşlar; Uzun süredir Türkiye’deki Teslimiyetçi AKP İktidarı, Hidro Elektrik Santraller (HES), 2B yasası, ÇED yönetmeliğindeki düzenlemeler gibi uygulamalarla doğayla uzun süredir bir savaş yürütmektedir.
Gezi Parkı’na yapılan müdahale aynı zamanda Türkiye’deki AKP İktidarının, yönetim anlayışının farklılığa ve çeşitliliğe ne kadar kapalı olduğunun da bariz  göstergesi değil midir?
Bizler, Gezi Parkının yıkılmaması için haklı tepkimizi ortaya koyuyoruz. Gölgesinde oturduğumuz ağacın kesilmemesi, ayaklarımızı bastığımız çimlerin, toprağın kaybolmaması için kısaca buraların esas sahibi olan sincaplar karıncalar ve kuşlar için de buradayız.
Çünkü bizler, Peygamber Efendimizin, “Yarın kıyamet kopacağını bilseniz dahi bugün bir ağaç dikin” Hadis-İ Şerif’ini yaşamına şiar edenlerdeniz.
İktidar, insanı, doğayı, tarihi, kültürü kısacası tüm değerleri yok sayan rant projelerini, evrensel hukuk kurallarını hiçe sayan uygulamaları maalesef alışkanlık haline getirmiştir.
Bütün bunların yanı sıra doğanın katledilemesine karşı çıkanlara, güvenlik güçlerinin gazla, copla, orantısız güç uygulayarak toplum tepkisini bastırmaya çalışmalarını kabul etmemiz mümkün değildir.
Sayın Başbakan örnek aldıklarını sık sık söyledikleri Cihan Padişahı Fatih Sultan Mehmet Han’ın “Yaş Kesenin Başanı Keserim” sözünü bilmezler mi?
Bilirler de, her şeyde olduğu gibi işlerine geleni alırlar, işlerine gelmeyeni ise “Sağır Sultan” misali duymazdan gelirler.
Başbakan Erdoğan Tek Adamlık Hırsı ile öylesine yanıp kavrulmaktaki bu hırsla sağlıklı düşünme kavramından uzun zamandır maalesef uzak durmaktadır.
Buradan Başbakan a seslenmek istiyorum Sayın Başbakan: siz AKP Genel başkanı olarak AKP ye oy verenleri temsil ediyor olabilirsiniz ama Başbakan olarak size oy vermeyenlerinde Başbakanısınız, sorumlu bir siyasetçi olarak germek yerine size karşı olanların hassasiyetini anlamaya çalışmanız, toplumun ayrılıklarını değil müştereklerini öne çıkarmanız gerekmez mi? Çokmu zor bu sayın başbakan çokmu…
Bizler MHP, olarak toplumun hassasiyetlerini dinlemeye ve sessizlerin sesi olmaya devam edeceğimizi bir kez daha belirtmek istiyorum.
Bu duygu ve düşüncelerle, Taksim Gezi Parkında işlenmeye çalışılan bu doğa cinayetini bir kere daha protesto ediyor ve değerli milletvekillerimizle birlikte meclis dahil her platformda takipçisi olacağımız sözünü veriyoruz.
Allaha emanet olun.


Devlet Bahçeli Gezi Parkı İçin Neler Söyledi ?


















Taksim Gezi Parkı protestocularına polisin aşırı müdahale etmesine tepki yağıyor. Biber gazı ve tazyikli suyla protestoculara müdahale eden polise bir tepki de MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'den geldi. Devlet Bahçeli Gezi Parkı'nda yaşanan olaylarla ilgili "Siyasi iktidarın emniyet güçleri aracılığıyla aşırı derecede şiddet kullanmayı devam ettirmesi çok doğru değildir. Özellikle de sabaha karşı bu eylemlerin yapılmış olması, gerilim stratejisiyle bazı siyasi hedeflere ulaşma noktasında siyasi iktidarın bir oyunudur. Bu oyuna düşmemek lazım" ifadelerini kullandı.

TÜRK TOPLUMU RAHATSIZ
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Taksim Gezi Parkı'nda yaşanan olaylara ilişkin şiddete dayalı gelişmelerin Türk toplumunu rahatsız ettiğinin altını çizdi. Türkiye'de şiddet yoluyla eylem yapmak, karşı düşünceleri veya yandaş düşünceleri savunmanın alışkanlık haline geldiğini belirten Bahçeli, İstanbul halkının Gezi Parkı üzerinden bazı görüşlerini dile getirdiğini savundu.

BU OYUNA DÜŞMEMEK LAZIM
MHP Genel Başkanı Bahçeli, "Siyasi iktidarın emniyet güçleri aracılığıyla aşırı derecede şiddet kullanmayı devam ettirmesi çok doğru değildir. Özellikle de sabaha karşı bu eylemlerin yapılmış olması, gerilim stratejisiyle bazı siyasi hedeflere ulaşma noktasında siyasi iktidarın bir oyunudur. Bu oyuna düşmemek lazım" dedi.

BAHÇELİ'DEN 3. KÖPRÜ İÇİN İSİM ÖNERİSİ
Bahçeli, İstanbul'da yapılacak üçüncü köprüye Yavuz Sultan Selim adının verilmesine de değinerek,"Üçüncü köprünün toplumsal gelişmenin, Avrupa-Asya arasındaki ilişkilerin bir tabii sonucu olarak, yoğun trafiği daha da hafifletmek amacıyla yapılmış olması faydalı bir eylemdir, iyi bir düşüncedir" diye konuştu.

Böyle hayırlı düşüncelerin her adımında Türkiye'de tartışmaların yapıldığına dikkat çeken Devlet Bahçeli, şöyle devam etti:

"Bu birinci köprüde de böyle olmuştur, ikinci köprüde de böyle olmuştur, üçüncü köprüde de böyle olmuştur. Diğer iki köprünün yapımı sırasında karşı görüşler taşıyan bugünkü siyasi iktidar üçüncü köprüyü yapma ihtiyacını savunur hale gelmiştir. Fakat ne hikmetse her olay beraberinde bir sosyal dokunun tahribine, bir kargaşanın sebep olmasına yardımcı olabilecek davranışlardan uzak kalmak lazım. Ne gerekçeyle isimler konuluyor, bu isimler kimler tarafından konuluyor, kimlerle istişare yapılıyor? İsimlerin seçimi Türkiye'deki bazı siyasi ve sosyal olayları büyük ölçüde tahrip, kışkırtma, provake edecektir. Bunları iyi düşünmek lazımdır. O sebepten, bu isim ısrarını sürdürmekten dolayı bazı tarihteki olayları bugüne taşıyıp bir kargaşaya sebebiyet verecek davranışlardan uzak durmalıdır. TBMM'de bütün siyasi partiler, sivil toplum kuruluşlar, 21. yüzyıla on yıl kala yapılmış bir üçüncü köprüye ortak bir isim üzerinde düşünerek hareket etmeleri çok daha faydalı olur diye Milliyetçi Hareket Partisi bakmaktadır."

SULTAN ALPARSLAN OLABİLİR
Bahçeli, üçüncü köprüye isim önerisinin olup olmadığı yönündeki soruyu, "Birinci köprü Cumhuriyetimizi temsil ediyor, ikinci köprü Osmanlı'nın temsili, üçüncü köprü de Selçuklu'yu temsil etsin diye düşünürüm. Son günlerde 1071'e karşı çok sempati duyan Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın Sultan Alparslan demesinde bir mahsur görmem" ifadeleriyle yanıtladı.

Taksim'de ÜLKÜCÜLERE Müdahale























Dün MHP İstanbul İl Başkanlığı’nın yaptığı açıklamaya göre bir çok MHP millet vekili,Ülkü Ocakları eski genel başkanı Azmi Karamahmutoğlu ve çok sayıda ülkücü Taksim’de toplandı. Toplanan Ülkücülere polis biber gazı ve tazyikli su ile müdahale etti.
Beyoğlu İstiklal Caddesi’nde polis, Taksim’e yürümek isteyen gruba tazyikli su ve biber gazıyla müdahale etti.
Sabah saatlerinden itibaren İstiklal Caddesi’nde bulunan Fransız Konsolosluğu önünde toplanan göstericiler, Taksim‘e yürümek istedi. Polis barikatına yaklaşan göstericiler, taş atmaya başladı. Bunun üzerine polis, göstericilere tazyikli su ve biber gazıyla müdahale etti. Galatasaray istikametine kaçan göstericilerle polis arasındaki kovalamaca devam ediyor.

29 Mayıs 2013 Çarşamba

Taha Akyol’dan Başbakan’a ’ucube gökdelen’ tepkisi


Sultan Ahmet Camisi’nin emsalsiz siluetinin ucube gökdelenler tarafından bozulmasının vebali, Çamlıca’ya beton cami yapmakla kaldırılamayacak kadar ağırdır.’ Başbakan Erdoğan'ın 'Traşlayın dedim traşlamadı. Beş yıldır sahibiyle konuşmuyorum' dediği ve tarihi yarımadanın siluetini bozan Zeytinburnu'ndaki gökdelenler için mahkemeden yıkım kararı çıktı. Ancak mahkemenin verdiği kararın da hem hukuki hem de mali açıdan farklı sonuçları var. Sorunun hukuki ve mali sonuçlarına dikkat çeken Hürriyet yazarı Taha Akyol, sözkonusu gökdelenlere ruhsatın AKP'li belediyeler tarafından verildiğine dikkat çekti ve Başbakan Erdoğan'a "Bin yıllık, beş yüz yıllık ‘Tarihi Yarımada’nın ve Sultan Ahmet Camisi’nin emsalsiz siluetinin ucube gökdelenler tarafından bozulmasının vebali, Çamlıca’ya beton cami yapmakla kaldırılamayacak kadar ağırdır. Hukukta bunu gidermenin yolları da var, yeter ki siyasi irade konulsun" diye seslendi. İşte Taha Akyol'un yazısında ilgili bölüm... Ucubeyi yıkmak SİLUET diye özetlenen konuya devam ediyorum. Maalesef İstanbul’da 1990’larda İnönü Stadı’nın yanında dikilen “Gökkafes” çakılıp kaldı, hukuken artık yapacak pek bir şey yok. Zamanında, önleyecek veya yıkacak siyasi irade gösterilmediği için, mahkeme kararları kâğıt üzerinde kaldı. Bugün de İstanbul’da ‘Tarihi Yarımada’nın siluetini bozan gökdelenler çözüm getirmek siyasi iradenin, iktidarın elindedir. Evet, hukuken bu mesele Başbakan’ın “ucube” sayıp kaldırttığı “heykel” meselesi gibi değil; yürüyen bir hukuki süreç var, mülkiyet ve müktesep hak sorunları var. Ama İstanbul’un tarihi silueti öylesine tahrip edilmiştir ki, hukuka uygun çözüm getirmek iktidarın sorumluluğundadır. Zaten planı yapan da ruhsatı veren de iktidarın belediyeleriydi. HUKUKUN YOLLARI Madem mülkiyet ve müktesep hak gibi sorunlar var; ne yapılabilir? Yollardan biri kamulaştırıp yıkmaktır. Fakat dün bir idare hukuku uzmanı dikkatimi çekti. Kamulaşma rayiç bedel üzerinden yapılacağı için devlete çok pahalıya mal olur. Çözüm için anahtar, Zeytinburnu Belediyesi’nin yıkım kararı almasıdır! Ama, gökdelenleri yasaya aykırı bulan 4. İdare Mahkemesi sadece planı ve ruhsatı iptal etti, yıkım kararı vermedi. Sahiplerinin mülkiyet ve müktesep hakları da var... Bu durumda belediye yıkım kararı alabilir mi? Bir Danıştay uzmanının uzun cevabının özeti şöyle: “Belediyenin böyle bir karar alması üzerine tabii gökdelen sahipleri itiraz eder, ‘yıkım’ konusu bu şekilde Danıştay’ın önüne gelir. Danıştay elbette mülkiyet ve müktesep haklarını dikkate alır fakat böyle olağanüstü durumlarda yıkım yapılabileceğine dair yeni bir içtihat yapabilir. Dünya Kültür Mirası ve Anayasa’nın 90. maddesi gibi güçlü gerekçeler var çünkü!” Bu durumda, silueti kurtaracak miktarda yıkım yapılır, firmaya “rayiç bedel” değil; sadece maliyet üzerinden “tazminat” ödenir. 560. YILDÖNÜMÜNDE Uzun, teknik, hukuki ayrıntılara girmiyorum. “Plan iptali” ile “ruhsat iptali” arasındaki farkın hukuki sonuçları üzerinde de durmuyorum; olayımızda ikisi birden var üstelik. Üzerinde durmak istediğim konu, sorunun çözümünün “siyasi irade”ye bağlı olmasıdır. Bugün 29 Mayıs Çarşamba, İstanbul’un fethinin 560. yıldönümünde, Sayın Başbakan’a seslenmek istiyorum. Bin yıllık, beş yüz yıllık ‘Tarihi Yarımada’nın ve Sultan Ahmet Camisi’nin emsalsiz siluetinin ucube gökdelenler tarafından bozulmasının vebali, Çamlıca’ya beton cami yapmakla kaldırılamayacak kadar ağırdır. Hukukta bunu gidermenin yolları da var, yeter ki siyasi irade konulsun.



 


Ormanlara imar yolu açıldı !


Meclis'e sunulan yasa tasarısına göre, bakanlar kurulu, ormanlık alanları imara açma yetkisine sahip olacak. Orman ve Su İşleri Bakanlığı tarafından hazırlanan bakanlar kurulunda görüşüldükten sonra TBMM Başkanlığı’na sunulan ‘Orman Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı’ şu düzenlemelerin yapılmasını öngörüyor: Hükümet, Orman Kanunu’nda değişiklik yapmaya hazırlanıyor. Meclis’e sunulan kanun tasarısına göre, ‘ihtiyaç halinde’ kıyılarda ibadethane yapılabilecek. Tasarı, orman olarak korunmasında yarar görülmeyen yerlerin imara açılması için bakanlar kuruluna yetki veriyor. KIYIDA İBADETHANE Kıyı Kanunu’nun 6. maddesine göre kıyılarda, sadece iskele, liman, barınak, yanaşma yeri, rıhtım, dalgakıran, köprü, menfez, istinat duvarı, fener gibi yapılar yapılabiliyor. Ancak yeni tasarıya göre ‘ihtiyaç duyulması halinde’ imar planı kararıyla kıyılarda ibadethane yapılabilecek. Söz konusu ibadethanelere 100 metre mesafedeki alkol satışı ve tüketimi yapılan yerlerin kapatılması gündeme gelebilecek. ÖZEL ORMANDA YAPILAŞMA KOLAYLAŞTI Özel ormanlarda, alanın yüzde altısını, bina yüksekliği ise binanın oturduğu alanın en düşük zemin kotundan itibaren 9.5 metreyi (yani iki kat) geçmemek koşulu ile inşaat yapılabilecek. Mevcut düzenlemede de yüzde 6 oranı bulunuyordu. Ancak maddenin ‘esnek’ yazılması nedeniyle bazı yapılara iki kat izni verilmiyordu. İMARA AÇILACAK YERLER Tasarıya göre orman olarak korunmasında yarar görülmeyen ve tarım alanına dönüştürülmesi mümkün olmayan yerler ‘ kentsel dönüşüm ’ çerçevesinde yapılaşmaya açılacak. ‘Orman olarak korunmasında yarar görülmeyen yerlerin’ neresi olduğuna ise bakanlar kurulu karar verecek.


 


Onlar İstifa Etmedi Ben Kovdum




















Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım'dan Kocaman'la ilgili sert açıklamalar... Fenerbahçe'de Aykut Kocaman'ın istifa şoku yaşanırken Aziz Yıldırım'ın da bu kararla ilgili sert sözler sarfettiği öğrenildi. Yıldırım'ın Kocaman için "Giderse gitsin.. Bu kaçıncı? Artık ben de sıkıldım" dediği belirtilirken, Ali Yıldırım ve Aykut Kocaman'ın ilk istifa haberlerine de "Kimse istifa etmedi, ben ikisini de kovdum" dediği iddia edildi. Kaynak: Gazetevatan ABDULLAH KİĞILI AÇIKLAMA YAPTI Fenerbahçe Kulübü Başkan Vekili Abdullah Kiğılı, teknik direktör Aykut Kocaman'ın dün sözlü olarak istifa ettiğini, bugün resmi yazı geldiği takdirde yönetim olarak istifanın kabul edileceğini ve yeni hoca arayışlarına başlayacaklarını açıkladı.







Fenerbahçe'de 3 İstifa























Fenerbahçe'de Teknik Direktör Aykut Kocaman ile yöneticiler Ali Yıldırım ve Abdullah Kiğılı'nın istifa ettiği ileri sürüldü.

Süper Lig'i ikinci bitiren ve Ziraat Türkiye Kupası'nı müzesine götüren Fenerbahçe'de teknik direktör Aykut Kocaman ile yöneticiler Ali Yıldırım ve Abdullah Kiğılı'nın istifa ettiği ileri sürüldü. Habertürk televizyonunun duyurduğu istifa haberlerinin yanı sıra, Başkan Aziz Yıldırım'ın ise "Ne istifası ben onları kovdum." dediği belirtildi.

Fenerbahçe'de Aykut Kocaman depremi yaşanıyor. Teknik Direktör Aykut Kocaman'ın görevinden istifa ettiği öğrenildi. Habere göre dün akşam yapılan yönetim kurulu toplantısı öncesinde Aykut Kocaman, Aziz Yıldırım ve yöneticilerle bir araya geldi. Kocaman ve Yıldırım arasında nedeni bilinmeyen bir gerginlik yaşandığı ve Kocaman'ın "Artık yoruldum, bırakıyorum" dediği öğrenildi.

Bu karar öncesinde Şampiyonlar Ligi finalini izlemeye Londra'ya giden Aykut Kocaman'ın burada Aziz Yıldırım'la arası bozuk olan kardeşi Ali Yıldırım ile buluşmasının Başkan Aziz Yıldırım'ı sinirlendirdiği ve tranferlerde fikir birliği bulunamaması sebebiyle Aykut Kocaman'ın görevi bıraktığı öğrenildi.

Bu arada Başkan, Ali Yıldırım'ın da yönetimden istifa etmesini istedi. Bugün yapılacak görüşmeler sonucunda durum netleşecek. Araya Fenerbahçeli büyüklerin girerek kararı geri aldırmaya yönelik uğraşacağı bildirilirken, daha önce iki kez istifası kabül edilmeyen Kocaman'ın kararını değiştirip değiştirmeyeceği büyük merak konusu.

Kocaman'ın istifasını kabul eden Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım'ın ise bu yaşananların ardından çok sinirlendiği ve yakın çevresine, "Ne istifası... İkisini de ben kovdum" dediği öğrenildi.

Bu gelişmeler üzerine yönetim kurulu üyesi Abdullah Kiğılı'nın da istifa ettiği ileri sürüldü. 


Günün Filmi

Icon Icon Icon Icon

Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

Popüler Yayınlar





 
Support : haber | türkçühaber Template | türkçüler
Copyright © 2011. Türkçü Haber Merkezi - All Rights Reserved
Template Created by Published by
Proudly powered by